11 Ağustos 2012 Cumartesi

İzmir Beko Servisi | 444 1 494

behlül ve bihter'in bu akşamki bölümde 2. dalga sevişmelerini izleyebileceğimiz dizi, full sansürsüz hemde yastıksız*. yani izlemem etmem ama her perşembe gazetelerin bulvar'laşmış magazin eklerinin bu dizi hakkındaki sikimsonik yorumlarıda öldürüyor be arkadaş. bel altı gelişmeler resimli olarak hep sür manşette yıldızlı mıldızlı. bu günkü bölümünde bihterin dar kırmızı elbisesinin altındaki külotlu çorabın dikiş yerlerinin izi göbeğinin altından aşağı doğru acayip belli durumda. nedense dikkatimden kaçmadı. İzmir Beko Servisi | 444 1 494 bilgisayarımda ekşi sözlük yorumlarını açmadan izlemediğim dizi. gülmekten yarılıyorum.ikisi bir arada komedi filmi gibi oluyor.neşelenmek için her bünyeye tavsiye edilir.aynı uygulamayı yapabileceğiniz bir diğer dizi (bkz: )yaprak dökümü.

10 Ağustos 2012 Cuma

İzmir Beko

çağrı merkezi konulu reklamlarında müşteri temsilcisi tarafından "eşiniz tatilde ve gömleklerinizi kendiniz ütülemek istiyorsunuz; şu anda çaresiz durumdasınız" gibi bir cümle sarf ediliyor. her ne kadar teyit amaçlı olarak müşteri beyanını tekrar ediyor da olsa, müşteriye "çaresiz durumdasınız" denir mi lan? kim veriyor acaba bunların soft skill eğitimlerini. merter servisi çok kötü hizmet veren firma. bir klimayı mayıs'tan temmuz'a kadar tamir edemediler. kompresörü değiştirildi, çalışmadı. gaz kaçağı var dediler, 2 gün kullanmayın dediler, 3. gün bir alet takıp kaçığı buldular güya, boruyu değiştirdiler, çalışmadı. çalışmıyor diyince servis elemanı "bütün klimalar açıldıktan 8 dakika sonra ancak soğuk hava üflerler, bunu herkes bilir, 8 dk sonra çalışır" dedi. gene çalışmadı. ertesi gün aradım, bir sonraki cuma'dan önce serviste boşluk yok dediler. dedim, ama tamir etmeden gitti arkadaşınız, gelip yapın şu aleti dedim, yarın servis elemanını yollayacağız dediler. gelmediler.

9 Ağustos 2012 Perşembe

Beko Servisleri İzmir

m.ö. 479 yılında yunan kentlerinin bağımsızlığı ve anadolu da bulunan tüm ion kentlerinin perslere bırakılması kararlaştırıldı. m.ö. 478 – 477 yıllarında phokaia atinanın perslere karşı kurduğu attika delos deniz birliğine üye oldu. birliğe ödedikleri vergilerin atinalı yöneticiler tarafından atinanın refahı ve savunması için harcandığını görünce m.ö. 412 yılında phokaia birlikten ayrıldı. phokaialılar bu dönemde de kültür ve sanattaki başarılarını sürdürdüler. hatta pers kralı darius zamanın ünlü heykel traşların dan biri olan phokaialı telephenes i kendi ülkelerinde de yeni yeni eserler yaratması için beraberinde delphi ye götürdü. m.ö. 334 yılında büyük iskender pers egemenliğini ortadan kaldırarak phokaia ve diğer kentlere özgürlüklerini verdi. böylece ön asya halklarının ve kültürlerinin kaynaşıp biçimlendiği bir tarih ve kültür dönemi açıldı.bu yeni dönem helenistik devir adını taşımaktadır. iskender in ölümünden sonra phokaia önce seleukosların daha sonra da bergama krallığının egemenliği altına girdi. m.ö. 133 yılında bergama nın son kralı attolos bir vasiyetname ile ülke yönetimini romalılara bıraktı. kent erken hristiyanlık döneminde bir piskoposluk merkezi oldu. m.s. 395 yılında roma imparatorluğu nun ikiye bölünmesi ile phokaia doğu roma imparatorluğuna bağlandı. daha sonra bizans imparatorluğu dönemine gelindiğinde phokaia surları yıkıntı haline gelmişti. bizans phokaia yı düşün hediyesi olarak cenevizlilere verdi. cenevizliler phokaiayı alınca onararak yanına bir dış kale inşa edip yeni foça yı kurdular. cenevizliler bundan sonra sırasıyla saruhanlılar a ve osmanlılara vergi ödeyerek phokaia yı bir süre daha ellerinde tuttular. m.s. 1455 yılında fatih sultan mehmet phokaia yı alarak osmanlı imparatorluğuna kattı. surlarını tamir ederek, kendi adıyla anılan bir cami inşa ettirdi. piri reis kitab-ı bahriyesinde eski foça limanı nın yüz parça gemiyi alabilecek kadar büyük olduğundan gemilerin kale önüne kadar ulaşabileceklerinden söz eder ve foça limanından övgü ile bahseder. 1867 yılında her iki foça birleştirilerek foça merkez kabul edildi ve manisa eyaletine bağlandı. kanuni sultan süleyman döneminde ise bir üs olarak kullanılıp zamanın en büyük boğaz kesenlerinden biri inşa edildi. daha sonra 1919 yılında yunan göçmenlerin yerleşmesiyle, kısa bir dönem yunanlıların hakimiyeti altına giren foça, 11 eylül 1922 tarihinde kurtuluş savaşı sırasında türkiye toprakları arasına katıldı. bugün ise foça izmir il sınırları içinde bulunmaktadır. copy paste değil alınteri

8 Ağustos 2012 Çarşamba

Kaliteli Servis Hizmeti - İzmir Beko Servisi

65- 70 yaşlarında bir amcanın omzu size çarpar; - evladım çok pardon, bir şeyin yok ya? + yok amcacım iyiyim:) - iyi günler evladım + iyi günler amca bu tür güzel insanlar ile karşılaşabileceğiniz bir şehir(di). kendim manisalıyım. küçükken ailecek trenle izmir'e giderdik. konak'ı bir güzel gezerdik. daha sonra vapurla bir karşıyaka yapardık akşamına da trenle yine karşıyaka'dan dönerdik evimize. döndüğümde içimde hep bir hüzün olurdu, izmir çok güzeldi çünkü ayrılmak olmazdı. havası bir değişik gelirdi bana, manisa gibi izmir'e çok yakın bir yerde otursam bile. fakat şimdi ben o hissi yaşayamıyorum desem yalan olmaz. konak'a gittiğimde, karşıyaka'ya geçtiğimde o eski çocukluğumdaki izmir'i göremiyorum. izmir'in o kibar, görgülü insanları kalmamış. ya da şöyle söyleyeyim; onlar artık yüzde olarak çok daha az. gözlemlediğim şey, izmir'in son yıllarda doğudan fazlaca göç alması. bu dediklerimin de nedeni göç zannedersem. sözün özü; izmir'in o eski tadı yok azizim.